DENEMELER:SIRADAN BİR BEYAZ YAKALININ GÜNLÜĞÜ









Kahvaltısını bitirdikten sonra masadan kalktı ve çıktı.Arabasını çalıştırdı dikiz aynalarına baktı ve son kez kravatını düzeltti.Sıradan bir gün olmasından dolayı keyfi yerinde idi.Sıradan günleri severdi konfor alanı dışına çıkmaktan mutsuzluk duyardı kendince.Arabasını şirket otoparkına park etti ve arabadan indi ve telefonunu cebinden çıkardı bildirim gelip gelmediğini kontrol etti.Usulca merdivenlerden masasına geçti ve sandalyesine oturdu bilgisayarını açtı ve ekrana öylesine baktı.
"işte başlıyoruz"diye içinden geçirdi burada olmaktan sabahları çok hoşnut değildi sevdiği işi yapmasına rağmen hayatında iş olgusunun çıkmayacağı fikrine kendine alıştırmış değildi ve bu yüzüne her sabah yansıtıyordu.Maillerine baktıktan sonra mutfağa kahve almaya gitti ve gelirken kendini telaşlı hissediyordu akşamdan yapmam gereken bir işi yapmadım mı?acaba diye içinden söylendi tekrar masasına oturdu maillerini kontrol etti.

**

O esnada telefonu çaldı.
-"Efendim"diye telefonun cevapladı.
-Burak Bey merhaba dost kargodan arıyorum sanıyorum evde yoksunuz kargonuz vardı kapının önüne bırakmamı ister misiniz?
-Tabi bırakabilirsiniz dedi ve telefonu kapadı.
İçinden herhangi bir kargo firmasının bu kadar anlayışlı olduğu geçti.

**

Sıradan iş akışına devam eden Burak öğle yemeği molasında şirket bahçesine inip yürümeyi tercih etti .
-Acaba akşam evde ne yapsam?
-Arkadaşlarla bir kaç bira içip eve mi dönsem?
-Belki de bir meyhaneye giderim.
-Yok ya! Evde çayımı demler survivor  izlerim.
-Ya da boş ver diye içinde geçirirken öğle yemeği saatini geçirdiğini düşündü ve acele ile ofise geri döndü bilgisayarının başına oturdu.

-5 SAAT SONRA-

Mesai sonrası arabasını alıp sahile geldi arabasından inip banka oturdu ve cebinden sigarasını çıkardı ve içmeye başladı.Gündelik yaşamın saatlerin bu kadar hızlı geçmesi ve yerine koyamayacağı saat dilimlerinin avucundan her gün bittiğini izlemek ne kadar anlamsızca diye düşündü denize bakarken.
Şu gençliğimde benim sorumluluğum da olan ve gençliğin bana vermiş olduğu kocaman bir zaman dilimi olacağını öğrenmem ve benim bunu kullanmamış olacağımdan duyacağım pişmanlığın ölçüsü paha biçilemez diye düşündü.Elbette zaman geçiyor bunu verimli kullanmak herkesin yaşamından en büyük olaylardan biridir.Sigarasını bitirdi ve yere izmaritini attı.Her şey keşke bu kadar kolay olsaydı.Kaçınılmaz bir son olan ölüme bir gün daha yaklaşıyorum ve bu beni mahvediyor.

Zaman kaçınılmaz,yaşanması gereken bir gereklilik ise gözlerinizi kapatın ve yaşamak istediğiniz hayatını tercihleriniz doğrultusunda yaşayın.












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KARL JASPERS'İN VAROLUŞ FELSEFESİ

DENEMELER:YAŞLI ADAM VE ANLAMSIZ 30 DAKİKASI...

DİNLENME TESİSLERİ