DİNLENME TESİSLERİ

Elimdeki kağıt bardağı yerine bıraktım ve kulaklığımı taktım müzik dinlemeye başladım.Yanımdaki adamın geniş omuzlarından rahatsız olmaya başladım.Spotify'den listemelerini güncellemek istedim ama o kadar birbirine karışmış ki bir kaç şarkı sildikten sonra bıraktım.Dışarı bakmaya başladım her şey o kadar hızlı geçiyordu ki gözlerimin önünden hayatta böyle diye düşündüm içimden.Tam o esnada yanımdaki kulaklığını ayağımın altına düşürdü ve nazikçe lütfen demeye kalmadan istemsizce gülümseyerek uzattım kendisine.O da bundan rahatsız olmuştu 8 saatlik yolculuk bu adamla yan yana asla olacak şey değildi.
**
Bir ara uyumuşum gözlerimi açtığımda otobüs durmuş mola yerinde.Otobüsün ön camından kocaman bir fırça geçiyordu arkasında hortumu ile biraz toparlandım koltuğumda ve uykulu bir şekilde otobüsten indim.Yüzüme bir anda dinleme tesisi soğuğu vurunca kendime geldim.Bilen bilir o soğuğu yaz aylarında bile gece yarısı üşütür seni üstüne bir şeyler almak zorunda kalırsın.Bir sigara yakıp kendime geldikten sonra ihtişamlı tuvalete gitmek istedim.Kapıda bilmem kaç gecedir uykusunu alamamış bir adam duruyordu bozuk paraya kenara bıraktım içeri girdim.Çok steril bir ortamdı her yer tuvalet kağıdı doluydu.İşimi gördükten sonra o adamla tekrar göz göze gelmiştim ve adam bitkinlikten masada uyuya kalacak bir havası vardı.
Tost yapan ablaların önünden geçtikten sonra o hasret kaldığım soğuğa tekrar gittim cebimden sigara paketini çıkardım ve bir sigarada daha yaktım.Otobüste arka koltukta oturan kadın yanıma gelip muhabbet kurmaya çalıştı ama telefon çalıyor numarası yapıp yanından ayrıldım ve telefonumu cebime koydum.Bu dinlenme tesisleri seansımı kimselere harcatamazdım.Benim için terapi gibi bir yer burası.Sonra sigaramdan bir duman aldıktan sonra camdan içeri baktım buralarda çalışan insanlar nerelerde oturup buraya işlerine geliyorlardı?Kırsal kesimde ulaşım nasıl oluyordu?Herkesin mi arabası vardı diye düşünürken bizim muavin otobüse girerken görünce otobüse doğru hareket etmeye başladım.
**
Kendime gelmiştim resmen otobüste yerime otururken.Psikiyatr bile bu terapinin anlamını bilemezdi bende.Gideceğim yer artık umurumda değildi.Muavinden üzümlü bir kek alıp kahvemi yudumlarken saat gece üçtü.Otobüsteki bütün ışıklar söndükten sonra benimde uyumama gerektiğini düşündüm ve varacağım yere kadar uyuyamadım.
Yorumlar
Yorum Gönder