Karl Jaspers Varoluşçuluğun ilk büyük filozofu, kendilerinden sonra felsefenin bir daha hiç eskisi gibi olamayacağını söylediği Kierkegaard ve Nietzsche’nin vukuflarından da çokça istifade etmiş olan Alman filozofu Karl Jaspers’tir (1883-1969). Onun önemi her şeyden önce, kitle ve makine çağının hayli tehlikeli kişisizleştirici eğilimlerinin ve planlamacı tavrının kökenini, modernizmin varlığın İlk ve Ortaçağ’daki sürekliliğini ortadan kaldırıp onu parçalayan ve farklı varlık türleri ya da düzeyleri arasındaki sağlıklı ve uyumlu ilişkiyi ortadan kaldıran yaklaşımına bağlamasından kaynaklanır. Jaspers’e göre, klasik felsefenin veya metafiziğin Hegel’le birlikte çöküşünün ardından, özellikle insan açısından işler daha da kötüye gitmiştir; çünkü bazı filozoflar, pozitivist bir tavırla felsefeyi bilime indirgemiş ve kendilerini bilimle ilgili birtakım iddialar ortaya koymakla sınırlamış veya bilime dayalı bir hayat felsefesi geliştirmekle yetinmişlerdir. Diğerleri ise idealist bir ta...
Başlık ekle Hava sıcaklığından yere çömeldi dizleri üzerinde durdu ve göğe baktı gücünü toplayıp elindeki bastonu aldı ve yavaş adımlarla beraber evinin yolunu tuttu.Kimsesiz biri olduğunu o an düşünmek bile istemedi kaldırım taşlarına o kadar sabırla bastı ki ağırlığından bacakları uyuşma derecesine geldi.Kapıya geldiğinde kendinde değildi anahtarı cebinden çıkardı ve kapının kilidine iki üç denemede sokmaya başardı anahtarı çevirdi eve yavaşça girdi. Açık unuttuğu televizyon kumandasından kapattı ve balkona yöneldi evden çıkmadan suladığı çiçeklerin toprakları hala ıslaktı ve istemsizce o eli toprakları karıştırmaya gitti.Balkondan aşağı baktı ısınan asfaltın sıcaklığını havada görebiliyordu.Sandalyesine oturdu ve vücut ağırlığını sandalyesinde hissetti evet buradayım dedi kendi kendine.Gözlerini kapadı geçmişini düşündü.Gençlik çağlarında şu an gördüğü sıcak asfaltın üstünde arkadaşlarıyla oynadığı oyunları,karşı kapının yanındaki kırık zili hatırlamak istedi bir yanı.Zaman ne çabuk...
Elimdeki kağıt bardağı yerine bıraktım ve kulaklığımı taktım müzik dinlemeye başladım.Yanımdaki adamın geniş omuzlarından rahatsız olmaya başladım.Spotify'den listemelerini güncellemek istedim ama o kadar birbirine karışmış ki bir kaç şarkı sildikten sonra bıraktım.Dışarı bakmaya başladım her şey o kadar hızlı geçiyordu ki gözlerimin önünden hayatta böyle diye düşündüm içimden.Tam o esnada yanımdaki kulaklığını ayağımın altına düşürdü ve nazikçe lütfen demeye kalmadan istemsizce gülümseyerek uzattım kendisine.O da bundan rahatsız olmuştu 8 saatlik yolculuk bu adamla yan yana asla olacak şey değildi. ** Bir ara uyumuşum gözlerimi açtığımda otobüs durmuş mola yerinde.Otobüsün ön camından kocaman bir fırça geçiyordu arkasında hortumu ile biraz toparlandım koltuğumda ve uykulu bir şekilde otobüsten indim.Yüzüme bir anda dinleme tesisi soğuğu vurunca kendime geldim.Bilen bilir o soğuğu yaz aylarında bile gece yarısı üşütür seni üstüne bir şeyler almak zorun...
Yorumlar
Yorum Gönder